(Eteklerinden düşen ölümlere tütsü yakan kadın..
ben.. belki de annem..)
Göğsünde ölen bir peygamberdi,
gördüm.
Dokunurken sen o yarasalara,
açıkta kaldı beynimdeki deli..
Öperken sen o yaralardan,
açıkta kaldı açlıktan ölen çocuklar..
Saçlarından düşen ölü bir masaldı,
duydum..
Babam bana anlatmayı bırakırken
yeniden büyüdüm İsa’nın ellerinde..
ve
masallar ve peygamberler birdir bu gece
sen dokunurken kendi ruhsuzluğuna
gördüm, ölüsünü yıkayamayan o Anne’yi..
hadi usulunda sakladıklarına sür beni
ve mührüne taptığın o peygamberin
saçlarıyla ört bedenimi…
‘Mavi’